Annem, bana hep iyi bir insan olmamı öğütledi: “Aman kızım, iyi bir insan ol”, “Aman kızım, sana taş atana sen ekmek at”, aman kızım, aman kızım’la başlayan cümleler silsilesi... İyi huylu olmam, insanlar hakkında hiçbir zaman ‘kötü’ düşünmemem için sık sık uyarıldım. ‘İyi’ bir kız çocuğu olarak yetiştirildim. Olması gerektiği gibiydi her şey aslında, her anne bunları öğütler. Lakin insanlar hakkında ‘kötü düşünme’ dediğinde kötü insanların varlığından bahsetmedi annem. ‘Senin iyi niyetini suiistimal edenler de olacaktır, gerektiğinde kendini korumayı bil’ demedi. Her ne yaşta olursa olsun insanlar acımasızdır. Senin onlara verdiğin önemi sana vermeyebilirler, seninle dalga geçip kalbini kırarlar, demedi hiç kimse. Böylece ufacık bir lafla köşesine çekilip saatlerce ağlayan bir kız çocuğu çıkmıştı ortaya. Kendini ifade edemeyen, tepkisini ancak bu şekilde gösteren, hep kendini hırpalayan... O günden sonra yapılan haksızlıklar karşısında susmayı tercih ettim hep. “İyi” bir i
Kültür, sanat, hikaye, yeni keşifler...