Ana içeriğe atla

Nejat İşler, Tiyatro'dan Hoşlanıyor, Sinema'ya Aşık!



Öyle enfes bir andı ki... Anlatırmaz yaşanırdı. Nejat İşler, geçtiğimiz günlerde Erdal Beşikçioğlu'nun yeniden kapılarını açtığı Tatbikat Sahnesi'ne söyleşiye geldi. İşler'in dediğine göre "Erdal abi"si için canı fedaymış. İyi ki...


-Karlı bir Kış Günü-
O gün 9 Ocak'tı yanılmıyorsam. Bir Cuma günüydü. Kar kıyamet, yağmur çamur ama Tatbikat sahnesi tıklım tıkış. Neden? Nejat İşler, uzuuuuuuun bir aradan sonra ilk kez Ankara'da hayranlarıyla söyleşmeye geldi. Böyle bir kalabalık beklemiyordum ama herkes en az benim kadar deli işte. :)

Hastalığını atlatalı baya olmuş ama insanoğlu işte yine de merak ediyor, acaba ne durumda diye. En relax haliyle geldi, oturdu, sigarasını yaktı, çenesi açıldıkça açıldı, bi de bastı küfürleri, işte o zaman anladım ki hasta masta değil bu Neco. Baya iyi maşallah, formu yerinde. Biraz kilo almış ama bir yakışmış ki sormayın :) Biz seni göbeğinle de seviyoruz sayın ağbim :D

Öğretmen Nejat 
O şimdi Bodrum'da bir köyde yaşıyor, senarist/yazar Mehmet Ercan Erdem'in üst kat komşusu, bir evi var, bir de oyuncu yetiştiriyor. Hayatından o kadar memnun ki, her şeyi bırakıp Bodrum'a taşınası geliyor insanın. Tiyatro oyunu yazıyormuş bol bol, çok yakında sahneleyeceği çok oyun varmış. Diyorum acaba sahneye çıkar mı? Hemen bir soru geliyor ama yanıtı olumsuz, tiyatro için artık kendini çok yetersiz görüyormuş. "Dizlerim titrer diye korkuyorum" diyerek ifade ediyor duygularını, ama sinema deyince gözleri parlıyor.




Askerden kaçmak için oyuncu olduğunu söylüyor, Sözlerinden "Mustafa Hakkında Her Şey"in kariyerinde önemli bir yeri olduğunu anlıyorum. O filmde usta isimlerden övgü dolu sözler duyunca, "ben bu kadar oyuncuyu kandırabildiysem bu işten ekmek kazanırım" diye düşündüğünü ve her şeyin bu filmden sonra başladığını söylüyor. 

O artık 20 senelik bir oyuncu, bundan sonra kendi kurallarına göre ilerleyeceğinin altını çiziyor. Özellikle tanımadığı hiçbir yönetmenle çalışmayacağını, kendi şart ve koşullarına göre bir projede yer alacağını bildiriyor.

Kış Uykusu Hakkında: 
Kış uykusu ile ilgili bir soru geliyor. Senaryonun sadece kendisine ait kısmını okumuş, galada ise bildiğiniz uyumuş. Nuri Bilge Ceylan'ı seviyor, sayıyor ama filme yorumu; "Çok uzun ve sıkıcı".  :)


Kendi filmi için kolları sıvamış, tiyatro için tek yaptığı bolbol oyun yazmak... 



Gezi için Hoş bir Mesaj: 

Gezi direnişine geliyor sıra. Hastalığının yanı sıra gezide yaşananlardan dolayı oynadığı diziyi bıraktığını söylüyor. Sözlerinden Gezi direnişinde yaşananların kendisine yakalandığı hastalıktan daha kötü tesir ettiğini anlıyorum. Ve bununla ilgili bir anısını paylaşıyor bizlerle, direnişten sonra kontrol için hastaneye gittiği günlerde, hastaneden çıkıp nişantaşında bir parktan geçerken "kemalist" bir teyzenin kedilere mama veren genç bir kıza "aferin" dediğini, kızınsa kafasını bile kaldırmadan o yaşlı kadına "aferin demekle olmaz, sen de bir şey yap" diye cevap verdiğini anlatıyor. Gezi benim için böyle bir şey diyor, "Durma bir şey yap amk" 



Gözlerim doluyor. 

RTE'nin tek Cast'ı O
Bilmediğimiz bir şey değil, bayadır Nejat İşler'in RTE'nin yeğeni olduğu varsayımı dolanıp duruyor ortalıkta. Bu kouyu bir hayli uzatan bir vatandaşa hoş bir hikâyeyle cevap veriyor; 

"Bir gün Tire'deyim, uzunca bu konuyu konuştuğumuz adam bana dedi ki, neden bu kadar çok içiyorsun peki, ben de dedim ki neredeyse bütün ülke beni bu adama benzetiyor, %90'ı akrabası olduğumu sanıyor, ben içmeyim de kimler içsin?"

Valla adam haklı...

Bu arada yine bu konuyla ilgili bir soru, RTE'nin hayatı sinema olsa, oynar mısınız? 



Cevap oldukça profesyoneldi, senaryo iyiyse neden olmasın? Elbette oynarım. 
O kadar karakter oynadık, gerekirse "Hırsız"ı da oynarız. 
dedi. 



Gel de sevme bu adamı :D 




İşte o gün en çok neye üzüldüm biliyor musunuz? 

O gün Ankara'nın herhangi bir yerinde Erdal Beşikçioğlu'nun başı çektiği bir çilingir sofrası etrafında Nejat İşler, Serdar Akar, Mehmet Ercan Erdem, vsvsvs gibi isimler bir arada... O masadaki tuzluğu bile kıskandım bilmem anlatmama gerek var mı? 

Seninle bir gün konuşacağız be amirim :) 

Bir gün olacak. 






Sevgiler.


C.T. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sanat’ta Ortak Buluşma Noktası; Caffe Dante

Küçük zaman diliminde büyük keşifler yapma zamanı mı dersiniz?  Konya'ya yolunuz düştü diyelim, hadi gelin bir mekanı keşfe çıkarayım sizi, Konya için oldukça sıradışı bir Cafe... Dante'nin düşünceleriyle, Alfred'in sözleriyle, Mevlana'nın izinde ...   Bundan sonra her ay bir mekânı sayfalarıma taşımak, ortamın havasını koklayıp size aktarmak için kollarımı sıvadım. Bu ay Konya’da bir Sanat/Kitap Cafe’yi; Konya’nın en meşhur muhiti Zafer Caddesi’nde yer alan Caffe Dante’yi mercek altına aldım. İnceminare Sokak’ta bir apartmandan içeri giriyorum, merdivene doğru yönelirken duvarlara yazılarla, şiirlerle bezenmiş parşömenlerin iliştirildiğini görüyorum. Merakla inceleyerek, Caffe Dante’nin kapısından içeri meyil ediyorum. Daha girmeden bu diyalog karşılıyor beni: -Acıma… Klopski öfkeyle sertçe haykırdı:  -Acıma yok! Ya sevgi yüzünden ya da sevgi uğruna savaşırken ezilip gideceğiz. Hangisi olursa olsun, mahvolmak bizim yazgımız. (Maks...

İpek Çeken: “Oyunculuk, Sağlam Bir Karakter Gerektirir"

    Ankara Devlet Tiyatrolarında sahnelenene "Macbeth" oyunundan bir kare. Değerli tiyatro oyuncusu, 'Ferhunde Hanımlar'ın Nevzat'ı olarak tanıdığımız İpek Çeken, Ankara’nın yetiştirdiği başarılı oyuncular arasında yer alıyor. Babası Nuri Çeken’in tüm engellemelerine rağmen girdiği konservatuar seçmelerini kazanan, devlet konservatuarını birincilikle bitiren Çeken, oyunculuk hayatı boyunca birbirinden güzel ve başarılı birçok oyunda yerini almıştır. “ İyi bir oyuncu olmak, iyi ve sağlam bir karakter gerektirir” diyen başarılı oyuncunun her sözü ise ders niteliğinde. İşte keyifli sohbet sonrasında yazıya aktardıklarım... Keyifle okuyunuz :) Çok klişe olacak ama ben bu soruyu sormak istiyorum, neden oyuncu olmak istediniz? Benim babam Nuri Çeken, Devlet Opera ve Balesi Başkemancısıydı ve benim oyuncu olmamı hiç istemedi. Benim öğretmen olmam için elinden geleni yaptı. Ben Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili Edebiyatı Bölümünü kaz...

İnsanın Dayanılmaz Ağırlığı = Birdman

Birdman'in Oscar'ı kazandığını duyduğumda acaip bir merak duygusu sardı beni. Hemen izlemeliydim, ki "başka sinema" iyi ki vardı. Büyülü Fener'e Birdman'i izlemek için gittik...  Geçmişle Yaşamak Şimdiye Zarar Verir Bir dönem "Birdman" adlı süper kahraman filmiyle ünlenen Riggan Thomson, o rolün popülerliğini benimsemiş olmasına rağmen yine de o rolden sıyrılıp kendini kanıtlayabileceği başka bir rol ile yoluna devam etmek istiyor. Hem oynadığı hem de yönetmenliğini yaptığı oyunda bir oyuncunun sakatlanması sonucu yerine gelen Mike Shiner ile başlar her şey. Çatışan iki karakter Biri kendine çok güvenir, başarılı olduğuna herkesi inandırır. Fakat kendine bile itiraf edemediği zaafları vardır. Aslında iktidarsız olmasına rağmen sahnede erekte olan cinsel organı, ne kadar zavallı biri olduğunu kanıtlar. Elbette ki bu kişi Shiner. Kendine çok güvenir, her kadına kur yapar, muhteşem bir oyuncu olduğuna inanır ve inandırır. Zaafları kendin...