Ana içeriğe atla

İnsanın Dayanılmaz Ağırlığı = Birdman





Birdman'in Oscar'ı kazandığını duyduğumda acaip bir merak duygusu sardı beni. Hemen izlemeliydim, ki "başka sinema" iyi ki vardı. Büyülü Fener'e Birdman'i izlemek için gittik... 

Geçmişle Yaşamak Şimdiye Zarar Verir

Bir dönem "Birdman" adlı süper kahraman filmiyle ünlenen Riggan Thomson, o rolün popülerliğini benimsemiş olmasına rağmen yine de o rolden sıyrılıp kendini kanıtlayabileceği başka bir rol ile yoluna devam etmek istiyor. Hem oynadığı hem de yönetmenliğini yaptığı oyunda bir oyuncunun sakatlanması sonucu yerine gelen Mike Shiner ile başlar her şey.

Çatışan iki karakter

Biri kendine çok güvenir, başarılı olduğuna herkesi inandırır. Fakat kendine bile itiraf edemediği zaafları vardır. Aslında iktidarsız olmasına rağmen sahnede erekte olan cinsel organı, ne kadar zavallı biri olduğunu kanıtlar. Elbette ki bu kişi Shiner. Kendine çok güvenir, her kadına kur yapar, muhteşem bir oyuncu olduğuna inanır ve inandırır. Zaafları kendini hatırlattığı anda egosunu da yitirdiği an'dır. Egosu oldukça fazla ama içine girdiğinde oldukça savunmasız. Diğeri ise ego problemini kendine dert eden bir oyuncu. Ama bu derdi yüzünden geçmişten kopamaz, gittikçe dibe batar. 

Eleştiri_ Eleştirmen

Filmin anti karakteri bir gazeteci-eleştirmen'dir. İki karakter arasında, Riggan Thomson için önem arz eden bir karakterdir. Aslında her şey onun kaleminden çıkacak, "iyi" eleştirisine bağlıdır. Hayatı boyunca kızından, karısından ya da birlikte olduğu kadınlardan "iyisin" onayını alamamaktan kederlenen ve bunu bütün hayatını etkileyebilecek kadar kafasına takan bir adamdan bahsediyoruz. Hayattaki tüm amacı birileri tarafından adam yerine konmak ve onaylanmak.

Sonunda hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim, neden mi?

O kadar havada bırakılan bir son olmuş ki, anlatamam, sanki zorunluluk gibi. Öldü mü ölmedi mi? Filmin bir fantastik tarafı vardı ama bu herkes tarafından fark edilen bir şey mi, değil mi? Daha güzel bir son olabilirmiş.

Neyse sonuç olarak, filmin de geneline bakacak olursak; çok klişe olsa da: 

Ego ile her şeye sahip olabilir ama hırslarınıza ve korkularınıza yenilebilirsiniz.

Sanatın herhangi bir dalından tutuyorsan ve içinde başarmaya dair bir istek varsa, EGO'na sahip çık!

Geçenlerde güzel bir söz duydum;


"Tiyatro birleştirir, Ego ayrıştırır"







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sanat’ta Ortak Buluşma Noktası; Caffe Dante

Küçük zaman diliminde büyük keşifler yapma zamanı mı dersiniz?  Konya'ya yolunuz düştü diyelim, hadi gelin bir mekanı keşfe çıkarayım sizi, Konya için oldukça sıradışı bir Cafe... Dante'nin düşünceleriyle, Alfred'in sözleriyle, Mevlana'nın izinde ...   Bundan sonra her ay bir mekânı sayfalarıma taşımak, ortamın havasını koklayıp size aktarmak için kollarımı sıvadım. Bu ay Konya’da bir Sanat/Kitap Cafe’yi; Konya’nın en meşhur muhiti Zafer Caddesi’nde yer alan Caffe Dante’yi mercek altına aldım. İnceminare Sokak’ta bir apartmandan içeri giriyorum, merdivene doğru yönelirken duvarlara yazılarla, şiirlerle bezenmiş parşömenlerin iliştirildiğini görüyorum. Merakla inceleyerek, Caffe Dante’nin kapısından içeri meyil ediyorum. Daha girmeden bu diyalog karşılıyor beni: -Acıma… Klopski öfkeyle sertçe haykırdı:  -Acıma yok! Ya sevgi yüzünden ya da sevgi uğruna savaşırken ezilip gideceğiz. Hangisi olursa olsun, mahvolmak bizim yazgımız. (Maks...

İpek Çeken: “Oyunculuk, Sağlam Bir Karakter Gerektirir"

    Ankara Devlet Tiyatrolarında sahnelenene "Macbeth" oyunundan bir kare. Değerli tiyatro oyuncusu, 'Ferhunde Hanımlar'ın Nevzat'ı olarak tanıdığımız İpek Çeken, Ankara’nın yetiştirdiği başarılı oyuncular arasında yer alıyor. Babası Nuri Çeken’in tüm engellemelerine rağmen girdiği konservatuar seçmelerini kazanan, devlet konservatuarını birincilikle bitiren Çeken, oyunculuk hayatı boyunca birbirinden güzel ve başarılı birçok oyunda yerini almıştır. “ İyi bir oyuncu olmak, iyi ve sağlam bir karakter gerektirir” diyen başarılı oyuncunun her sözü ise ders niteliğinde. İşte keyifli sohbet sonrasında yazıya aktardıklarım... Keyifle okuyunuz :) Çok klişe olacak ama ben bu soruyu sormak istiyorum, neden oyuncu olmak istediniz? Benim babam Nuri Çeken, Devlet Opera ve Balesi Başkemancısıydı ve benim oyuncu olmamı hiç istemedi. Benim öğretmen olmam için elinden geleni yaptı. Ben Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili Edebiyatı Bölümünü kaz...