Her Ankaralı'nın yolu geçmiştir buradan.
Her Çankaya bebesinin uğrak yeridir.
Bir soluk alma, bir ritüel, en sevilen yoldur Ankara'da Kuğulu'ya çıkan yollar.
Aşıkların ilk kaçış noktası...
idi.
Artık o masum aşklardan eser kalmasa da Kuğulu Park dimdik ayakta.
Olsunda...
Bugün bir kez daha ayaklarım beni götürdü Kuğulu Park'a. Ruhum boşa çıktığında ya da canım her sıkkın olduğunda uğramak çok ama çok iyi geliyor. Karnını değil, ruhunu doyurmak isteyenlerin vazgeçemediği yer.
Çocukluğum...
Ben o parkın çocuklarındanım. Ankara'yı sevmemin tek sebebi belki de Kuğulu Park'tır. Bir tek orada nefes alış-verişlerim normalleşiyor. Çünkü çocukluğumu, babaannem'i hatırlatıyor. Bir gizli kutu var bende de 'Aşk tesadüfleri sever'deki gibi. Sanki her gidişimde o kutuyu açıyorum. Onu her açtığımda da kokusu geliyor hatırların.
En hüzünlü şarkılar çalmaya başlıyor sanki. Hani seni neeeerden nereye götüren, içini sımsıcacık yapan hatırlar geçiyor gözünün önünden. Buraya gelen, buraya tutkuyla bağlanan insanları düşünüyorum. Buraya bakıp da nasıl kötü olabilir bir insan diye düşünüyorum. Nefes alışlarımın stabil düzeye ulaştığı o anlar silsilesi gün boyu sürüyor.
Şöyle düşünebilirsin sevgili okuyucu ;
Sevdiğin bir araban uzuuun zamandır garajında duruyor. Yıllar geçmiş çalıştıramamışsın, ama bir gün yine bilmemkaçıncı denemeden sonra pat diye çalışmaya başlar ya hani.
Ya da en sevdiğin kazağını dolabın en diplerinde kaldığı için yıllarca bulamamışsın. Onun gibisini de satın alamamışsın çünkü modası geçmiş. Bir gün hummalı bir gardrop temizliği yaparken o kazağı bulmuşsun.
İşte öyle bir sevinç benimkisi.
Ne Kuğulu Park'mış beh. diye düşünmüşseniz.
Ankaralı değilsiniz bence.
Ankaralı olan sadece iç geçirirdi zira.
Yorumlar
Yorum Gönder